Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hele okuması bitsin
16.10.2013

(Dünden devam)
Hazret-i Ömer, bir gün dağ gibi heybetiyle Beytullaha doğru yürüyordu. Efendimizi bulacak, Onu ihtar edecekti.
İkaz edecekti.
Kâbe’ye vardı.
Ve Onu gördü.
Resulullah orada yeni nazil olan/inen El-Hakka suresini okuyordu.
Bir kenara saklanıp dinledi.
Kendi kendine:
"Hele okuması bitsin, o zaman konuşurum" dedi.
Ama öyle olmadı.
Dinleyince hoşlandı.
Kalbi yumuşadı.
Değişti o fikri.
İşittiklerine karşı hayranlık duydu. İçinden "O bir şair. Zira bu kadar güzel sözleri ancak bir şair söyliyebilir" dedi.
Böyle düşündü.
Ama yanılmıştı.
Zira o böyle düşünürken, Efendimizin okuduğu ayetlerde mealen “O şair değildir. Onun söyledikleri Allah kelamıdır" buyuruluyordu.
● ● ●
Bunu dinledi.
Hayrete geldi.
Kendi kendine:
"Zihnimden geçenleri bildi. Öyleyse o bir kâhin" dedi. Ancak işittiği bu âyet-i kerimeyle irkildi.
Yanılmıştı yine.
Zira o ayette de:
"O kâhin sözü değildir. Âlemlerin Rabbinin sözüdür" buyuruluyordu.
Zihni alt üst oldu.
Çok duygulandı.
Ve hatta ağladı.
İman etmek istedi.
Ancak etrafı bırakmadı. ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)
(devamı yarın)


www.gonulsultanlari.com