Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Peygamber şimdi nerdedir?
23.10.2013
(Dünden devam)
Sevinçten herbirinin yüzünde güller açtı.
Herkesin içi içine sığmıyordu. Ne diyeceklerini bilemiyorlardı.
Yüzler gülüyordu.
Herkes mutluydu.
Hazret-i
Said, Hazret-i Fatıma ve Hazret-i Habbab bir şey bekliyorlardı ondan. Ağzının içine bakıp
"şehadeti" söylesin diye sabırsızlanıyorlardı.
Vaktiydi gayri.
Tam zamanıydı.
Ömer sordu:
"Peygamber şimdi nerdedir?”
● ● ●
Az önceki kaba adam gitmiş, yerine temiz yüzlü, cana yakın, tatlı bir insan gelmişti.
Düşman gitmiş.
Dost gelmişti.
Bu ne güzellikti.
Hazret-i Fatıma büyük bir sevinçle
“O, şu onda eshabtan Erkam'ın hanesindedir” dedi hemen.
Ömer ona döndü.
Muhabbetle baktı.
Büyük bir sevinçle:
"Yâ Fatıma! Beni hemen Ona götürün. Onun mübarek huzurunda Müslüman olayım" dedi.
Aman yâ Rabbî!
Bu ne güzel söz.
Bu ne hoş kelam.
● ● ●
Üç garip Müslüman, inanılmaz sevince gark olmuşlardı.
Ne güzel bir andı.
Hazret-i
Ömer kalktı.
Hazret-i Habbab’la İkisi birlikte yola çıktılar. Resulullah’ın huzuruna gidiyorlardı. Efendimiz o esnada bir avuç Eshabıyla oturmuş, sohbet ediyordu Erkam'ın evinde.
(devamı yarın) ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)
www.gonulsultanlari.com