Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ey gönlü kırık müminler!
24.10.2013
(Dünden devam)
İlk Müslümanlar pek azdı.
Oturmuş dertleşiyorlardı.
"Ah ah! Kelime-i şehadeti bir kerecik olsun, şöyle yüksek sesle haykıramadık şu küffara karşı" diyorlardı.
Nihayet toplandılar.
Resulullah’a geldiler.
Hürmet ve saygı ile:
"Yâ Resulallah! lütfen izin verin çıkalım, kelime-i tevhidi şu küffara karşı avaz avaz haykıralım. Bundan sonra ölsek de gam değil" diye arz ettiler.
Efendimiz üzüldü.
Onları teselli etti.
Mahzun bir sesle:
"Ey gönlü kırık müminler! Gam çekmeyin. O Allah ki İbrahim'i Nemrud'un ateşinde yaktırmadı, İsmail'in boynunu bıçağa kestirmedi. Biz garipleri de müşriklerin şerrinden elbette ki kurtarır" buyurdu.
● ● ●
Yüzler gülüyordu.
Gönüller ferahladı.
Resûlullah el kaldııp:
"Yâ ilahî! Bu otuz dokuz kişi ki sana iman etmiş, halis kul olmuşlardır. Bu gariplerin gözyaşları hatırına bizi kâfirlerin şerrinden, kötülüğünden koru. Şanı yüce biriyle bu dîne kuvvet ver" diye yalvardı.
● ● ●
Bu dua sona erdi.
Cibrîl-i Emin geldi.
Ve Efendimize:
"Ey Allah’ın Resulü! Dün Kureyşin büyüklerinden birinin Müslüman olması için yaptığın duayı Cenab-ı Hakk kabul etti. Ömer'i seçip senin emrine verdi. O, şimdi sana geliyor. Kalk, kendisini karşıla!" diye müjde verdi. (devamı yarın)
("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)
www.gonulsultanlari.com