Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Kimden çekiniyoruz?
27.10.2013
(Dünden devam)
Hazret-i Ömer imanla şereflendi.
Efendimize döndü.
Saygı ve sevgi ile:
"Yâ Resulallah! İzin ver, bu evden çıkalım, kelime-i tevhidi açıkça haykıralım. Rabbimize âşikâre ibadet yapalım, kimden çekiniyoruz?" dedi.
● ● ●
Efendimiz sevindi.
"Olur" buyurdu.
Şimdi hep birlikte o evden çıkıp Kâbe-i şerife gidilecek, orada müşriklerin gözü önünde saf tutup namaza durulacaktı.
Kırk kişiydiler.
Sevinçliydiler.
Evden çıkıldı.
● ● ●
Efendimizin sağında Hazret-i Hamza, önünde Hazret-i Ali, onun önünde Hazret-i Ömer ve arkada diğer sahabiler.
Ayaklarını pekçe ve kuvvetle yere vurarak heybetle yürüyor ve geçtikleri yerlerden toz bulutu yükseliyordu.
● ● ●
Peki ya müşrikler?
Onlar umutlulardı.
Haber bekliyorlardı.
Şöyle ki:
Ömer bin Hattab bir gün önce Ebu Cehil'in kışkırtmasıyla galeyana gelmiş ve Resulullah’ı öldürmek için yalın kılıç ve pür hiddet yollara düşmüştü.
● ● ●
Ümitliydiler.
Sevinçliydiler.
Gözleri yollardaydı.
Kulakları kirişte.
Velhasıl her an için "Ömer Resulullah’ı öldürmüş!" haberini bekliyorlardı ki uzaktan bir "toz bulutu" gördüler.
(devamı yarın) ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)
www.gonulsultanlari.com