Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
İmtihan etmek için sorma!
2.11.2013
(Dünden devam)
Hazret-i Ali sözüne devamla ‘Allahü teâlâya yemin ederim ki eğer izin olsa, Tevrat’ın ve İncil’in içinde olanları haber verirdim. Beni o ikisi tasdik ve kabul ederlerdi’ buyurdu.
● ● ●
O mecliste biri vardı.
İsmi Da’leb Yemani
Kendi kendine:
‘Bu kişi ne garip dâvâda bulundu. Ben şimdi onu imtihan edeyim’ dedi.
● ● ●
Ve yerinden kalktı.
‘Bir sualim var’ dedi.
Hazret-i Ali ona:
‘Öğrenmek için sor. İmtihan etmek için sorma!’ buyurdu.
● ● ●
Da’leb sordu:
‘Rabbini gördün mü yâ Ali?’.
Buyurdu ki:
‘Görmediğim Rabbime tapacak değilim’.
Bu defa sordu:
‘Nasıl gördün?’.
● ● ●
Buyurdu ki:
‘Bu gözler Onu, dünyada gördükleri gibi göremezler. Lâkin gönüller beka hakikatleriyle görür. Benim Rabbim birdir. Şeriki yoktur. Benzeri bulunmaz. İkincisi olmaz. Mekândan münezzehtir/uzaktır. Akılla anlaşılmaz, yarattıklarına benzemez’.
● ● ●
Da’leb bunları işitti.
Yüzü üzerine düştü.
Bayılmıştı.
Kendine gelince:
‘Hakk teâlâya söz verdim. Bundan sonra hiç kimseye, imtihan niyetiyle bir şey sormıyacağım’ dedi.”
www.gonulsultanlari.com