Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Gerçekten peygamber isen
6.12.2013

(Dünden devam)
Kâfirler kaçıp evlerine saklandılar.
Bazısı iman etti.
Çoğu inanmadılar.
Azgınlıklarını arttırdılar.
Müminlere eza ettiler.
Şuayb Aleyhisselam’a:
“Gerçekten peygambersen, gökyüzünden bize azap indir” dediler.
● ● ●
Hazret-i Şuayb dua etti.
Duası kabul oldu.
Üzerlerine sıcak rüzgârlar esti.
Kâfirler çaresiz kaldılar.
Mavi sinekler türeyip onları soktu.
Sıcaklık gittikçe arttı.
Gölgelik yerlere koşuştular.
Hiç fayda etmedi.
● ● ●
Bilakis hararet arttı.
Akarsular kaynadı.
Yerler ısındı.
Ayaklarını yakmaya başladı.
Yüzleri sıcaktan kıpkırmızı oldu.
Yine de iman etmediler.
Küfürde ısrar ettiler.
● ● ●
Hazret-i Cibril bir bulut getirdi.
Şehrin dışında tuttu.
Bulut güneşi kapladı.
Serinlik veriyor gibiydi.
Kâfirler bunu gördüler.
Bulutun altına koşuştular.
Hepsi orada toplandılar.
● ● ●
Bir nida/ses geldi ki:
“Ey Eyke halkı! Rabbinizin acı azabını tadın! Putlarınıza söyleyin, güçleri yeterse sizi kurtarsınlar!”
Üstlerine ateş yağdı.
Bütün kâfirler yandılar.
Ağaçlar, taşlar bile yandı.
Taş üstünde taş kalmadı.
(Devamı yarın)


www.gonulsultanlari.com