Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


İkra’ suresini getirdi
8.12.2013

Ebu Bekr-i Sıddık (radıyallahü anh), bir gün dükkânını açtı. Resulullah Efendimiz de Hira dağına gitmiş, Cebrail Aleyhisselam’ı bekliyordu.
Hazret-i Cibril geldi.
İkra’ suresini getirip:
“Yâ Muhammed! Şimdi geri dön ve halkı dîne davet eyle! Eğer bu saatte bir kimse Müslüman olursa kıyamete kadar dünya selamette kalır” dedi.
● ● ●
Sözüne devamla:
“Yâ Muhammed! Eğer insanların ileri gelenlerinden bir kimse Müslüman olmazsa geri gel, seni kanadıma alıp göklere götüreyim. Sonra gelip insanları helak edeyim” dedi.
● ● ●
Efendimiz dinledi.
Hira’dan döndü.
Mekke’ye geldi.
Hazret-i Ebu Bekir de Mekke’den çıkıp Hira dağına doğru yürümeye başladı.
● ● ●
Yolda karşılaştılar.
Sevgiyle sarıldılar.
Efendimiz “Yâ Eba Bekir! Nereye gidiyorsun?” diye sordu.
Arz etti ki:
“Sizin huzurunuza geliyordum yâ Muhammed! Siz nereye gidiyorsunuz?.”
● ● ●
“Ben de sana geliyordum.”
“Ne için geliyordunuz?”
Buyurdu ki:
“Ben Allahü teâlânın Resulüyüm.”
O vakit sordu ki:
“Deliliniz nedir?”
Peygamberimiz:
“Delilim o rüyadır ki sen o rüyayı Şam seferindeyken görmüştün” buyurdular ve o rüyayı anlattılar. (devamı yarın) ("Menâkıb-ı çihâr yâr-i güzîn" kitabından alınmıştır.)


www.gonulsultanlari.com