Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sana bir şey sormak istiyorum
4.04.2014
Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) halifeyken her gece şehri dolaşır, bir derdi sıkıntısı olan var mı diye araştırırdı.
Varsa giderirdi.
Ve hep ağlardı.
"Niçin hep ağlarsınız?" dediklerinde derin bir “ah” çekip “Nasıl ağlamayayım, bir koyun Fırat nehrine girip boğulsa, yarın benden sorulur" buyururdu.
● ● ●
Bir gün Hazret-i Huzeyfe'ye rastlayıp “Yâ Huzeyfe! Peygamberimiz münafıkların listesini sana verdi değil mi?" diye sordu.
"Evet verdi" dedi.
Buyurdu ki:
"Bir şey sormak istiyorum, ama doğru söyleyeceksin. O listede ben var mıyım?"
Hazret-i Huzeyfe şaşırdı.
Hiç bunu beklemiyordu.
Ancak Halife ciddiydi:
"Söyle, ben var mıyım?”
"Yoksun yâ Ömer!"
"Doğru mu bu?"
"Vallahi doğru söylüyorum yâ Ömer! Sen listede yoksun."
O, bu cevabı aldı.
Böylece rahatladı.
● ● ●
Vefatından bir yıl sonra bir sahabi onu rüyada görüp “Sizi bitkin gördüm yâ Ömer!" dedi.
"Evet yorgunum.”
"Neden yâ Ömer?"
"Ben öleli ne kadar oldu?"
"Tam bir sene."
Hazret-i Ömer:
"Öldüğüm günden şu ana kadar hep hesap veriyordum. İnce ince sordular. Rabbimin rahmeti yetişmeseydi kurtulamayacaktım" buyurdu.
www.gonulsultanlari.com