Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Zelzelenin hikmeti neymiş?
17.05.2014

Emir Sultan hazretlerinin bir talebesi Bursa'da şeyhülislamlık yapıyordu. Bu zat, bir gün Ulu Cami'de vaaz ederken Emir Sultan, bir talebeye:
“Evladım, çarşıya git, şu şu şeylerden al getir!” buyurdu.
Genç “Peki” dedi.
Ve çıktı dergâhtan.
Ulu Cami'nin önünden geçiyordu ki içerde şeyhülislam’ın vaaz ettiğini öğrendi.
Ve girdi camiye.
Vaaz dinliyecekti.
Ancak o içeri girer girmez kuvvetli bir zelzele oldu. Cemaat zor attılar kendilerini dışarıya.
Ama çıkınca şaşırdılar.
Zira zelzele yoktu.
Hayat normaldi.
Tekrar camiye girdiler. Ama zelzelenin devam ettiğini görünce tekrar kaçtılar dışarı.
Çıkınca deprem durdu.
Şeyhülislam başını önüne eğdi.
Sonra kaldırıp:
“Ey cemaat! İçerde Emir Sultan hocamızı dinlemeyen biri var. Emir Buhari, onu çarşıya gönderdi. O ise gelmiş vaaz dinliyor. O her kimse, dışarı çıksın! Yoksa helak olacağız” diye seslendi.
O bunu duyup dışarı çıktı.
O çıkınca, zelzele durdu.
Çarşıdan alacağını alıp acele döndü dergâha.
Oturdu bir kenara.
Emir Sultan ona hiddetle bakıp “Ey oğlum! Dünyevi ve uhrevi hangi ihtiyacın karşılanmadı ki başkalarından himmet bekliyorsun. Bu, talebeliğe yakışır mı?” buyurdu
Bu, büyük ders oldu ona. Elini öpüp özür diledi büyük veli’den.


www.gonulsultanlari.com