Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Allahü ekber! Allahü ekber!
16.06.2014
Ruslar Erzurum’a saldırmıştı.
Bu, gayrete getirdi bütün Erzurum halkını.
Yediden yetmişe silahlandılar.
O gece, gümbür gümbür davullar çalıyor, halk cihad için harbe çağrılıyordu.
Henüz tanyeri ağarmamıştı ki kahraman dadaşlar fırladılar yataktan.
Ve kazma kürek cinsinden ne varsa alarak, şehrin orta yerinde toplandılar.
Yaşlısı genci.
Erkeği kadını.
Tek yürek olmuşlardı.
O ara garip bir şey oldu.
Tanyeri yeni yeni ağarıyordu ki bir ezan sesi duyuldu.
“Allahü ekber Allahü ekber!”
Aman Allah’ım.
Nasıl sesti bu?
Gönüllere işliyordu.
Bir anda doruğuna çıktı herkesin heyecanı. Çünkü Osman Bedreddin okuyordu bu ezanı.
Öyle aşkla ve öyle ihlasla okuyordu ki dadaş halkını kendinden geçiriyordu.
Hatta Erzurum'un dağı, taşı, tepesi, sanki dile gelmiş, tekrar ediyordu bu sesi.
Öyle bir ezandı ki.
Sanki gnüllere nur taşıyordu.
Ve sanki şüheda ruhlarını cenge çağırıyordu.
"Allahü ekber!" sesleri dalga dalga yayılırken, bir cesaret, bir şevk geldi dadaş halkına.
Heyecan zirvesine çıkmıştı ki mehter vurmaya başladı.
Gönüller vatan için çarpıyor, yürekler din için atıyor ve gözler savaş için emir bekliyordu.
(devamı yarın)
www.gonulsultanlari.com