Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Resulullahı merak ediyordum
7.08.2014

Hazret-i Ali anlatıyor:
“Bedir Harbi’nde üç yüz sekiz kişiydik.
İçimizde en cesurumuz Resulullahtı.
Biz sıkışınca Ona sığınırdık.
"Uhud"da da öyle olmuştu.
Bir ara ortalık karıştı. Mücahitler iki ateş arasında kaldılar.
Şaşkınlıktan dağıldılar.
Ben de düşman içinde kaldım. Etrafımda tek Müslüman yoktu. Hem çarpışıyor, hem de Resulullahı merak ediyordum.
Gerilerde olamazdı.
‘Herhâlde bizim günahımızdan, Hakk teâlâ Onu göke kaldırdı’ diye düşündüm.
Kılıcımın kınını kırıdım.
Daldım düşman içine.
Düşmanı kıra kıra ilerliyordum ki birden Resulullahı farkettim. Benden daha ilerde, tek başına çarpışıyordu.
Derhâl koştum.
Siper oldum kendisine.”
● ● ●
Yine Hazret-i Ali anlatıyor:
“Huneyn günü bir ara karıştı ortalık. Gaziler şuursuzca dağıldılar.
Resulullah yalnız kaldı.
Buna rağmen atını mahmuzlayıp hücuma geçtiler. Hem de binlerce düşmana karşı.
Ve tek başlarına.
Hazret-i Abbas ile Hazret-i Ebu Bekir, yüz kadar gaziyle bu manzarayı görüp süratle at koşturdular ve yetişip etrafında halka oluşturdular.
Biri dizginini tuttu.
Diğeri üzengisini.
Böylece hızını kesip Onu düşman içine yalnız bırakmadılar.”


www.gonulsultanlari.com