Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
En iyisi ayrıl o hocadan
18.08.2014
Gürpınar'da bir genç, köyünden çıkıp geldi bir gün Seyyid Taha hazretlerinin dergâhına. Sohbetini dinledi.
Çok sevdi bu veliyi.
Seyyid Taha da genci sevdi ve kendi tespihini hediye etti ona. O günlerde gencin köyünde dağdan bir "kurt" gelip saldırdı bu gencin koyunlarına.
Hepsini boğdu.
Şeytanın işi ne?
Bu gence gelip “Sen o zata talebe oldun ama uğursuz geldi sana. Bak, koyunların telef oldu. Ayrıl o hocadan, köyüne git!” diye vesvese verdi.
Genç aldandı buna.
Aldığı tespihi iade edip köye döndü. Otuz sene sonra Seyyid Taha, dergâhta ikindi namazını kıldırmak için geçti mihraba. Tam tekbir alacaktı ki bir elini şiddetle uzattı ileri.
Hani birini kovar gibi...
Sonra namaza durdu.
Ancak cemaat hiçbir şey anlamadı bundan. Üstelik çok da merak etmişlerdi. Namaz bitince sordular:
“Efendim neydi bu olanlar?”
“Bir mümin ölürken şeytan gelip imansız gitmesi için vesvese verdi zavallıya. Büyüklere sığınıp şeytanı kovduk. Çok şükür imanla gitti” buyurdu.
“O mümin kimdi efendim?”
“Otuz sene önce bizi seven biriydi.”
“Yoksa şu sizin hediye ettiğiniz tespihi iade edip de dergâhı terkeden genç miydi?”
“Evet o gençti.”
“Ama o, sizin kıymetinizi bilmemiş ve sizi terk etmişti!” dediler. “Olsun, birkaç gün de olsa bizi sevmişti ya…” buyurdu.
www.gonulsultanlari.com