Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bizden size haber bunlardır
10.09.2014
Hazret-i Fatıma (radıyallahü anha) vefat etmişti. Hazret-i Ali ve oğulları cenaze hizmetini görüp o gece defnettiler kendisini.
Ertesi sabah oldu.
Hazret-i Ali kalktı.
Kabristana gitti.
Bir Fâtiha okudu ve "Ey mevtalar! Bıraktığınız mallar vârislere taksim edildi. Hanımlarınız başkalarıyla evlendi. Evlerinize tanımadığınız kimseler taşındı. Bizden size haber bunlardır" diye seslendi.
O an bir ses işitti.
Kulak verip dinledi.
"Yâ Ali! Dünya malından Allah için verdiklerimizin burada faydasını gördük. Dünyada kullandıklarımız kâr kaldı yanımıza. Ama bıraktıklarımızı ziyan ettik" diyordu.
● ● ●
Bir savaşta Hazret-i Ali'nin ayağına ok saplanmıştı. Eshab-ı Kiram çok uğraştılarsa da oku çıkaramadılar.
Ve cerrah çağırdılar.
Cerrah baktı ve “Ok kemiğe saplanmış, kolay çıkmaz” dedi.
Hazret-i Ali sordu:
“Peki ne yapacağız?”
“Bayıltmamız lâzım.”
“Hayır, bayıltmana lüzum yok. Ben namaza durunca çekip çıkarırsın” buyurdu.
Az sonra ezan okundu.
O da namaza durdu.
Cerrah neşter vurup yardı ayağını ve çıkardı oku. Hazret-i Ali selâm verip sordu:
“Oku hâlâ çıkarmadın mı?”
“Çıkardım duymadınız mı?”
“Hayır hiçbir şey hissetmedim.”
www.gonulsultanlari.com