Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Öyle bir beldeye yerleş ki…
5.10.2014
Ali Semerkandi hazretleri (rahmetullahi aleyh) İsfehan'da dünyaya gelir. nkara'nın Çamlıdere beldesinde yaşar.
Hem âlim, hem Evliyadır.
Soyu da mübarektir.
Zira Hazret-i Ömer’e dayanır.
Kudüs, Mekke, Medine, Semerkant, Şam ve Irak gibi yerleri dolaşır.
Halka emr-i maruf yapar.
Oralara İslâmiyeti yayar.
En son Çamlıdere’ye varır.
Mübarek kabri buradadır.
Vefat ettiğinde yüz otuz yaşlarındadır.
Bu büyük zat, Mescid-i Haram'da nice yıllar İmamlık yapar.
Sonra manevi bir işaretle Medine'ye hicret eder ve Resulullahın Ravda'sında yedi yıl türbedarlık yapar.
Hizmetle şereflenir.
Bir gece Hazret-i Fatıma (radıyallahü anhâ), rüyasına girip “Hemen Resulullahın huzuruna koş! Zira seni, manevi evlâtlığa alacak” buyurur.
Bu emirle koşar Ravda'ya.
İki diz üzerine oturur.
Heyecanla bekler.
İçi içine sığmaz.
Bir sevinç, bir heyecan sarmıştır içini.
Biraz sonra Resulullah efendimizin mübarek sesini işitir:
Efendimiz ona;
“Yâ Ali! Seni manevi evlâtlığa kabul ettim. Öyle bir beldeye yerleş ki ahalisi fakir olsun. Fakirlik sebebiyle bana gelemiyenler, sana gelsinler. Sana olan ziyareti, bana yapılmış kabul ederim” buyurur.
www.gonulsultanlari.com