Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ne olur, hakkımı alın ondan!
13.10.2014
Bir gün Mekke'ye yabancı biri gelmiş ve bir deve satmıştı Ebu Cehil'e. Ama parasını alamıyordu.
Kâbe yanına gitti ve müşriklere yalvarıp "Ne olur, hakkımı ondan alın!" dedi.
Fakat aldırmadılar.
Hatta alaya aldılar.
Ve ona, Efendimizin evini gösterip "Şu eve git, senin işini o hâlleder" dediler. Bir yandan da sinsi sinsi gülüyorlardı.
Garip, gidip çaldı o kapıyı.
Efendimiz açtılar.
Adamcağız "Ben, Ebu Cehil diye birine deve sattım. Ancak paramı vermiyor. Bana yardım eder misiniz" dedi.
Efendimiz "peki" buyurdu.
Birlikte gidip çaldılar kapısını. Ebu Cehil, Resulullahı görünce korkudan titreyerek "Buyur yâ Muhammed! Bana bir emrin mi var?" dedi.
"Evet, var!"
"Emret, yapayım."
"Ver şu garibin parasını!"
"Derhâl yâ Muhammed!" dedi ve koşup getirdi parayı. Adam, teşekkür etti Efendimize. Sonra Kâbe yanına gidip müşriklere de teşekkür etti. Hemen sordular:
"Aldın mı paranı?"
"Evet aldım" dedi.
Ebu Cehil gelince ona sordular:
"Yâ Eba Cehil! Parayı verdin mi?”
“Evet verdim” dedi.
“Niçin verdin?” dediklerinde, Muhammed’in yanında çok korkunç bir ‘canavar’ vardı. Vermeseydim beni parçalayacaktı" dedi.
www.gonulsultanlari.com