Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hiç mescit içinde oynanır mı?
27.11.2014

Bilâl-i Habeşi (radıyallahü anh) bir gün mescit içinde oynamaya başlar. Hazret-i Ömer görüp çok şaşırır. Zira mescitte Resulullah vardır.
Yanına yaklaşıp;
"Yâ Bilâl! Ne yapıyorsun, hiç mescitte oynanır mı?" der.
Ama o, dinlemez.
Ona Resulullahı gösterip “Mescidin sahibi orada, bana ancak O karışabilir!" der.
Bunu, Hazret-i Ömer'e söyler. Çünkü kendinde değildir.
Hazret-i Ömer gider ve Resulullah Efendimize arz eder durumu. Efendimiz onu çağırır ve sorar:
"Yâ Bilâl! Az önce ne yapıyordun?”
"Oynuyordum yâ Resulallah!”
"Niçin oynuyordun?”
"Sevincimden yâ Resulallah! Rabbime bir ihsanından dolayı teşekkür ediyordum.”
"Nedir o ihsan?"
"Yâ Resulallah! Hakk teâlâ sana her şeyi verdi, bir şey vermedi."
"Nedir o vermediği?"
"Hidayet yâ Resulallah. İnsanları hidayete getirmek senin elinde olsaydı önce akrabanı imana getirirdin. Onlardan sıra bile gelmezdi bana. Ama bakın, kendi akrabaların seni inkâr ederken Rabbim benim gibi Habeşli bir köleye bu imanı nasip etti. Sana inandım, sevdim, âşığın oldum. Onun için oynuyordum yâ Resulallah!" der.
Ve özür diler.
Resulullah Hazret-i Ömer’e "Bırak yâ Ömer! Bırak oynasın!" buyururlar.


www.gonulsultanlari.com