Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Meleklerin yıkadığı zat
5.01.2015

Hazret-i Hanzala (radıyallahü anh), Medine’li bir sahabi olup “Gasil-ül melâike” lâkabıyla meşhurdur.
Uhud Cengi’nden bir hafta önce nikâhlandı.
Bir gün önce de düğünü oldu.
Ve gerdeğe girdi...
Ama o, başka bir heyecan içindeydi o gece!
Yarınki savaşı düşünüyor, “ya yetişemezsem...” diye korkuyordu!
Bu korkuyla kırpmadı gözünü.
Bir ara geciktiğini hissedip fırladı yataktan.
Kılıcını kapıp koşturdu Uhud'a.
Gusletmeyi unuttu telâşeden...
Cenk yerine vardığında Resulullah safları düzeltiyordu.
Süratle koşup girdi son safa.
Ooh, cenge yetişmişti...
Şimdi bir şeyi düşünüyordu.
“Şehit olmayı.”
Nihayet harp bitmiş, müşrik ordusu bozulmuş, küffar sağa sola kaçıyordu artık!
Ama Hazret-i Hanzala mahzundu.
Çünkü şehit olamamıştı...
İşte tam o esnada sırtına soğuk bir çeliğin girdiğini hissetti!
O giren şey “mızrak”tı.
Vücudundan oluk gibi “kan” fışkırırken ikincisi saplandı!
Derken üçüncüsü.
Sonra dördüncüsü...
Kanlar içinde yığılıverdi oracığa!
İstediğine kavuşmuştu...
Resulullah Efendimiz "Hanzala'yı, yerle gök arasında gördüm... Melekler cennet suyu ile yıkıyorlardı onu" buyurdular.
Bunun için almıştı bu lâkabı:
“Gasil-ül melâike.”


www.gonulsultanlari.com