Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sakın Muhammed'le görüşme!
20.02.2015
Tufeyl bin Amr (radıyallahü anh) Mekke'ye geldiğinde müşrikler etrafını sarıp “Sakın Muhammed'le görüşme!" dediler.
O da kulaklarına pamuk tıkayıp Kâbe'ye vardı. Efendimiz namaz kılıyordu. Gidip yakınında durdu.
Ve olan oldu...
Efendimizin okuduğu Kur’ân-ı Kerimi işitince hayran oldu. İnanılmaz bir haz duydu. Dahası o kelâmın devamını dinlemek için dayanılmaz bir istek oluştu içinde.
Ama söz vermişti.
Onu dinlemeyecekti.
İçinden “Niçin dinlemeyecekmişim. Ben iyiyi kötüden ayıramayacak bir kimse değilim ki. Şâirim üstelik. Beğenirsem kabul eder, yoksa reddederim” dedi.
Açtı kulaklarını.
Dikkatle dinledi.
Dinledikçe hayran oldu ve içinden “Bunlar insan sözüne benzemiyor. Bunlarda ilâhi bir koku var" dedi. Efendimiz namazını bitirip ayrıldılar.
O da peşinden gitti...
Bu, elinde değildi. Sanki görünmez bir kuvvetle Ona doğru çekiliyordu. Efendimiz hane-i saadete girince o da gayriihtiyari içeri süzüldü!
Ve kendilerine;
"Efendim, okuduklarınızı işitince hayran oldum. O kelâmdan biraz daha okur musunuz?” diye rica etti.
Efendimiz okudular...
Tufeyl zevkle dinledi ve "Ben ömrümde bunlardan daha güzel bir söz işitmedim. İnandım ki sen Allah’ın Resulüsün" dedi.
Ve okudu şehadeti.
www.gonulsultanlari.com