Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Arayın, bulursanız götürün
16.03.2015
Fikirli Sinan Efendi, halis Allah adamıydı.
Onu vesile ederek dua edenler kavuşurdu muratlarına.
İşte bir vakıa:
Sevenlerinden biri, iftiraya uğradı bir gün.
Yakalanıp hapsedilecekti ki gidip sığındı bir dostunun evine.
Memurlar peşindeydi.
Onu takip edip o eve girdiğini görünce gelip çaldılar kapıyı.
Garip çaresizdi...
Açtı ellerini köşeciğinde.
“Yâ Rabbî! O zatın hürmetine beni gizle” diye yalvardı içinden...
Adamlar hışımla girdiler içeri.
Ancak fena hâlde şaşırdılar!
Zira yoktu içerde o kişi.
Hâlbuki tek bir odadan ibaretti ev.
Sordular ev sahibine:
“Bu eve kimse girmedi mi?”
“Hayır girmedi.”
“Nasıl olur, gözümüzle gördük.”
Adam sordu:
“Siz kimi arıyorsunuz?”
“Filân kimseyi.”
Açtı ellerini iki yana.
“İşte evim” dedi. “Arayın, bulursanız alın götürün!”
Bakacak başka yer yoktu ki...
Bir tek odaydı zaten.
Çıkıp giderken homurdanıyorlardı:
“Yer yarıldı da yere girdi sanki...”
“Ya da havaya uçtu.”
Hâlbuki ne yer yarılmıştı.
Ne de uçmuştu havaya.
Hakk teâlâ bir dostu hürmetine gizlemişti o Müslümanı.
www.gonulsultanlari.com