Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Ey hayâsız, utanmıyor musun?
18.04.2015
Bir gün Resulullah Efendimizle Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) birlikteyken yanlarına biri gelir.
Ama hayâsızın tekidir.
Resulullah’a hakaret eder.
Peygamberimiz sabreder.
Hazret-i Ebu Bekir, önce susar.
Ama sonra sinirlenip;
“Ey hayâsız! Utanmıyor musun? Allah’ın Resulüne hakaret ediyorsun” der.
İşte o zaman Resulullah ayrılır oradan.
Hazret-i Sıddık üzülür yaptığına!
Koşup gider Resulullah’ın yanına.
Ve “Yâ Resulallah! Niçin ayrılıp gittiniz?” diye sorar.
Efendimiz;
“Ey kardeşim! O bize hakaret ederken melekler bizimleydi ve ona ‘Sen öylesin!’ derlerdi... Ama sen sinirlenip de cevap verince melekler gitti. Şeytan geldi yerine” buyurur.
Hazret-i Sıddık çok üzülür buna!
Ve lüzumsuz konuşmamak için taş koyardı ağzına.”
● ● ●
Bir gün bazı Eshaba;
“Namazı doğru kılmaya çok dikkat etmelidir. Kırâatte rükûda secdelerde kavmede celsede ve diğer yerlerinde en iyi olarak yapmaya uğraşmalıdır” buyurdu.
Dinleyenler;
“Kavme ve celse nedir?” dediler.
Cevabında;
“Kavme, rükûdan kalkınca dik durmak, celse de iki secde arasında oturmaktır” buyurdu.
www.gonulsultanlari.com