Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Ben, dünya için Allah demem!
10.06.2015

Bağdat’ta Mevlâna Halid hazretleri; bir talebesini, irşat için Anadolu’ya göndermiştir.
O zat da Bağdat’tan çıkar.
Doğruca Erzincan’a gelir.
Ve Terzi Baba ile görüşüp;
“Sana bir teklifim var. Dediğimi yaparsan çok menfaatlere kavuşursun. Yapacağın iş, sadece Allah demek” der.
Terzi Baba ânında reddeder.
Sebebini sorunca da;
“Ben, dünya için Allah demem!” der.
Çünkü “menfaat” kelimesinden, “dünya menfaatini” anlamıştır.
O gelen zat;
“Hayır hayır!.. Allah demekle ‘dünya sevgisi’nden kurtulup Allah sevgisine kavuşacaksın” buyurur.
Terzi Baba;
“O zaman tamam” der.
Ve onun irşadiyle açılır kalp gözü.
Büyük devlete erer.
● ● ●
Bu zat bir gün sohbetinde;
“Bir farz namazı özrü yokken kazaya bırakmak büyük günahtır. Bu büyük günah her namaz kılacak kadar boş vakitler geçince bir misli artar” buyurdu.
Dinleyenler sordu:
“Hikmeti nedir efendim?”
Büyük veli cevaben;
“Çünkü o namazı boş zamanlarında hemen kaza etmek de farzdır. Hesaba ve sayıya sığmayan bu müthiş günahtan ve azabından kurtulmak için kazaya kalan bu namazları bir an önce kılıp bitirmelidir” buyurdu.


www.gonulsultanlari.com