Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Hazırlan, vâliye gideceğiz!
29.06.2015

Mevlâna Halid-i Bağdâdi hazretleri zamanında Hacı Halil Efendi vardı ki Padişahın “hususi hizmetlerini” yapardı. Bu kişi bir gün sultandan izin alıp Hac yolculuğuna çıktı İstanbul'dan.
Üsküdar'a geçmişti.
Biri çıktı karşısına.
Ve sordu hemen:
“Halil Efendi! Nereye böyle?”
“Beytullaha gidiyorum.”
● ● ●
Cebinden “bir mektup” çıkarıp “Halil Efendi! Şu mektubu Şam şehrine varınca Mevlâna Halid hazretlerine takdim eder misin” diye rica etti.
Halil Efendi mektubu aldı.
“İnşaallah veririm” dedi.
Ve yoluna devam etti.
● ● ●
Şam'a varınca Sultanın selâmını söyleyip vâlinin konağına yerleşti. Mevlâna Halid hazretleri, o akşam hizmetçisine “Hazırlan, vâliye gideceğiz” buyurdu.
Birlikte çıkıp gittiler.
Halil Efendi oradaydı.
Fakat Üsküdar'da aldığı “emanet mektubu” unutmuştu tamamen.
● ● ●
O mektubu vermeyince Mevlâna Halid hazretleri, hatırlatmak mecburiyetinde kaldı.
Zira haberi vardı.
Halil Efendi’ye;
“Yanınızda, bize teslim edecek bir emanet olsa gerek” buyurdu.
● ● ●
Halil Efendi şaşırdı!
Hepten unutmuştu.
“Hayır efendim, bende size verecek bir emanet yoktur” dedi.
Büyük veli “Olacak. Bir bakın cebinize. Üsküdar'da birisi vermişti onu size” buyurunca hatırladı...
Ve çıkarıp takdim etti.
● ● ●
Ama çok mahçup olmuştu! Hacdan sonra İstanbul'a avdet edip Üsküdar'a varınca aynı kimse çıktı yolunun üzerine.
Ve sordu hemen:
“Mektubumu verebildin mi?”
“Evet verdim” dedi.
“Hangi gün hangi saatte?”
“Şu gün şu saatte.”
● ● ●
Adamcağız sevindi...
“Ben de tam o gün ve o saatte sıkıntıdan kurtuldum” dedi.


www.gonulsultanlari.com