Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Artık son nefeslerini alıyordu
15.09.2015
Hazret-i Muaviye'nin “radıyallahü anh” ölümü yaklaşmış, artık “son nefeslerini” alıp veriyordu.
Bütün ailesi başucundaydı.
Onu dinliyorlardı.
Onlara hitaben;
"Ben öldükten sonra cömertlik ve ihsan da kalmaz. Çok kimselerin gelirleri kesilir, isteyenler ‘eli boş’ döner” dedi.
Ardından;
“Keşke ‘Zi Tuva’ denilen köyde bir Kureyşli olsaydım da emirlik yapmasaydım" dedi.
Üzüldüğünü bildirdi!
60 yılında vefat etti...
Kabr-i şerifi, Şam'dadır.
● ● ●
Hazret-i Muaviye, uzun boylu, beyaz tenli ve heybetliydi!
Güzel konuşur, idareli davranırdı. Çalışkan, gayretli ve azimliydi. Arabistan'da şöhret yapmış dört Sahabiden birisidir.
Sanki her bakımdan “devlet başkanı” olmak için yaratılmıştı.
Hazret-i Ömer onu severdi.
Ve takdir ederdi.
Ona her bakışta;
“Bu, ne güzel bir Arap Sultanıdır" derdi.
Cins atlara biner, kıymetli elbiseler giyer, saltanat sürmekten zevk alırdı. Fakat Resulullah’ın sohbeti bereketiyle İslâmiyet’ten hiç ayrılmazdı.
Takva ehli bir zattı.
Hazret-i Ali der ki:
"Muaviye'nin hâkimliğini kötülemeyiniz. O giderse başların koptuğunu görürsünüz.”
www.gonulsultanlari.com