Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Bundan büyük keramet olmaz
25.09.2015
Bir gün Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri, padişahın davetiyle saraya gider.
Oturup sohbet ederler.
Daha sonra “mübarek zat” yeni abdest almak ister.
Padişah “ibrikle” su döker.
Sultanın annesi de kafes arkasında elinde “havluyla” bekler.
Hem de gönlünden;
"Ne büyük bir veli, bir kerametini görsem" diye geçer.
Nihayet abdest biter.
Büyük veli kurulanırken “hayret” diye mırıldanır.
Padişah meraklanır;
“Hayırdır hocam” der.
Mübarek zat ona dönüp;
“Bazısı keramet görmek istiyor. Hâlbuki Padişah eğilmiş, elimize su döküyor. Annesi, havlu tutmak için ayakta bekliyor. Bundan büyük keramet olur mu?” buyurur
● ● ●
Padişah bu zata;
“Efendim, Abdülkâdir-i Geylani hazretleri; kendi talebelerine, kıyamet günü şefaat edecekmiş, bu haber doğru mudur?” diye sorar.
Büyük veli;
“Doğrudur” buyurur.
Sultan arz eder:
“Peki, zât-ı âlinizin de bu hususta bir vaadi var mıdır acaba?”
O, ellerini açar.
“Yâ Rabbî! Kıyamete kadar bize tâbi olanlar ve ömründe bir kere türbemize gelip bir Fâtiha okuyanlar, denizde boğulmasınlar, fakirlik görmesinler, ahirete imânla gitsinler, öleceği günü bilsin ve haber versinler” diye dua eder.
www.gonulsultanlari.com