Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Fetvâ defterini getir!
11.10.2015
Ahmed Mekkî Efendi'ye, dînî bir suâl sorulduğunda bâzen hemen cevap verirdi.
Bâzen de cevap vermez;
“Kitaplara bir bakayım, sen şu gün gel, cevâbını al!” derdi.
Bir gün yine böyle demişti birine.
Adam gidince bâzı kitapları açtı.
Okuyup araştırdı.
Ve bana;
“Fetvâ defterini getir!” buyurdu.
Alıp götürdüm.
Bu, dar fakat enine doğru bayağı uzunca bir defterdi.
Soldan sağa doğru "Suâl soranın ismi, adresi, suâl, cevap ve cevâbın nereden alındığı" gibi birçok bölümleri vardı.
O söyledi.
Ben yazdım.
Özellikle cevâbın hangi kitâbın, hangi sayfasından alındığı ilgimi çekmişti.
Ve duygulanmıştım.
Ama Ahmed Mekkî Efendi vefât etti.
O defterin de işi bitti.
Çünkü yerine gelen genç müftü, bakmazdı kitâba.
Kafadan cevap verirdi.
● ● ●
Bir gün bu büyük zata;
“Cennet ve cehennem nedir efendim?” diye sordular.
Cevabında;
“Cennet ve cehennem, sizin amellerinizdir” buyurdu.
Anlıyamadılar?!
Ve îzâhını istediler.
O vakit onlara;
“Zilzâl sûresinde ‘Zerre kadar iyilik eden onun mükâfâtını, zerre miktarı kötülük işliyen de onun cezâsını görecektir’ buyuruldu” diye îzâh etti.
www.gonulsultanlari.com