Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Dün ne yediniz Abdüllatif?
16.10.2015


Bir Pazartesi günüydü.
Ahmed Mekkî Efendi “rahmetullahi aleyh”, müftülükte sordu bana:
“Dün ne yediniz Abdüllatîf?”
“Pilav yedik efendim.”
“Üzerinde karabiber de var mıydı?”
“Yoktu efendim.”
O zaman şu beyti okudu:
Dâne-i fülfül siyah
Hâl-i mahbûbân siyah
Her dû dil sûzend ammâ
An kücâ, in kücâ!
Bir şey anlamadım tabii.
Mânâsını sordum.
Buyurdu ki:
“Karabiber tânesi siyahtır. Sevgilinin yanağındaki ‘ben’ de siyahtır. İkisi de yakıcıdır. Ama biri dili yakar, öteki gönlü. O nerdee, bu nerde!”
● ● ●
Bir gün bâzı gençler, bu büyük veliden nasihat istediler.
Onlara cevaben;
“Kendinize, Peygamber Efendimizi örnek alın. Çünkü Onun her sözü, her hâli İslâmiyet’tir” buyurdu.
Gençler dinliyordu.
O devam edip;
“Onun herhangi bir sözüne, hattâ oturuşuna, kalkışına ve bakışına îtiraz etmek, ‘hayır’ demek, küfür’dür” buyurdu.
Bu, çok önemliydi.
Şöylece îzâh edip;
“Çünkü O, açık duran bir Kur’ân-ı Kerîm’dir. Kur’ân-ı Kerîm’in yaşıyan şeklidir. Onun her hareketi, Allahü teâlânın râzı olduğu harekettir. Cenâb-ı Hakk’ın râzı olmadığı bir söz, bir fiil, bir hareket, bir bakış, Onda olmaz, olamaz” buyurdu.


www.gonulsultanlari.com