Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Malın kusurunu mutlaka söyle
29.11.2015

İmâm-ı âzam Ebu Hanife hazretleri “rahmetullahi aleyh”, kazancına haramın zerresini sokmazdı.
Şüpheliyse o kârın tamamını dağıtırdı fakirlere.
Bir gün ortağına;
“Son gelen malda kusurlu elbiseler var. Onları satarken kusurunu söylemeyi unutma!” diye tembih etti.
Ortağı ‘peki’ dedi.
Ama unuttu yine.
Ve kusurlu elbiseden bir tane sattı o gün. Sonradan hatırladıysa da bulmak imkânsızdı o kimseyi.
Zira tanımıyordu.
Yapacak bir şey yoktu.
Ama üzültü hâliyle.
Hazret-i İmam geldi.
Ve sordu bu meseleyi.
Vaziyeti öğrenince;
“O partiden ne kadar kâr edildiyse hepsini fakirlere dağıt, kasamıza o kârın zerresi girmesin” buyurdu ortağına.
Ve öyle yaptılar.
Kâr doksan bin akçeydi.
Hepsini fakirlere dağıttılar...
● ● ●
Bir gün bazı Müslümanlar bu büyük İmâm’a gelerek;
“Efendim, namaz kılarken kalp ne ile meşgul olmalı?” diye sordular.
Buyurdu ki:
“Namazla meşgul olmalıdır.”
Sordular:
“Namazın nesiyle efendim?”
Cevabında;
“Farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini, müstehaplarını ve her edebini en mükemmel şekilde yapmayı düşünmekle” buyurdu.


www.gonulsultanlari.com