Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


O, şehrin vâlisiydi, ama…
13.12.2015

Eshab-ı Kiram’ın büyüklerinden olan Said bin Âmir (radıyallahü anh), Hazret-i Ömer'in emrine itaat ederek Humus'a vâli olarak gitti.
Vazifeye başladı.
Dikkatli ve âdildi.
Fakir bir hayat yaşardı.
Herkes bu hayatına şaşırıp hayret ediyordu!
Hazret-i Ömer, Şam'a teşrif etti.
Oradan da Humus'a geçti.
Fakirlerin listesini istedi.
Hazırlayıp verdiler.
Halife listeyi aldı.
İnceleyip hayret içinde kaldı!
Zira listenin başında Said bin Âmir'in ismini görmüştü.
Onlara bunun hikmetini sordu.
Listeyi hazırlayanlar;
"Vâlimiz fakirdir" dediler.
Sözlerine devamla;
"Vâlimiz Said bin Âmir, bize devamlı surette ‘Rüşvet alan da veren de cehennemdedir’ hadîs-i şerifini okur ve en küçük bir hediyeyi dahi kabul etmez" dediler.
Hazret-i Ömer sevindi...
Onu daha çok sevdi.
Ve kendisine “bin dirhem” tahsis etti.
Hazret-i Said, bunu aldı.
Hanımının yanına vardı.
Ve "Halife Ömer, bize şu bin dirhemi göndermiş" buyurdu.
Hanımı sevindi...
Ve cevabında;
"O para ile bir miktar yiyecek ve katık al, kalanını biriktir" dedi.
Hazret-i Said;
"Ben, bundan çok daha iyisini sana söyleyeyim mi?" dedi.
Hanımı “söyle" dedi.
(devamı yarın)


www.gonulsultanlari.com