Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Sepet örüp satarak geçinirdi
23.01.2016
Selman-ı Farisi (radıyallahü anh), Müslüman olup kölelikten kurtulduktan sonra geçimini sağlamak için ince hurma dallarını toplardı.
Sepet örüp satardı.
Böyle para kazanırdı.
Ve sadaka dağıtırdı.
Resulullah’ın yakınlarındandı.
Çoğu geceler huzurunda bulunur, saatlerce başbaşa sohbetinde kalır, çok istifâde ederdi.
Eshab-ı Kiram (aleyhimürrıdvan) Efendilerimiz tarafından da çok sevilip hürmet görürdü.
Dünyadan kaçardı.
Paraya rağbet etmezdi.
Çok ibâdet ederdi.
Şöyle ki, ayakta duramayacak hâle gelinceye kadar namaz kılardı.
Yorulunca otururdu.
Diliyle zikrederdi.
Dili de yorulurdu.
Bu defa tefekkür ederdi.
Allahü teâlânın büyükyüğünü, kudretinin sonsuzluğunu, Cehennemin şiddetini düşünüp ağlardı.
● ● ●
Resul Aleyhisselâm, bir gün eshâb-ı kirâmına;
"Bir miktar tefekkür etmek, bin sene ibâdetten hayırlıdır" buyurmuşlardı.
O, bunu biliyordu.
İbâdette yorulsaydı,
Tefekkür ediyordu.
Böyle dinleniyordu.
Sonra kendi kendine;
"Ey nefsim! İyi dinlendin, şimdi kalk, Rabbine ibâdet et" derdi.
Diline de;
“Ey lisanım! Sen de Allahü teâlânın zikrine başla" derdi.
www.gonulsultanlari.com