Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
En büyük nimet
7.01.2009
Zindan Baba rahmetullahi aleyh, Lüleburgaz'da yetişen Velîlerindendir.
Derdi olan ona gider, onda bulurdu dermanını.
Bir gün, bir talebesi;
- Hocam, en büyük nîmet nedir? diye sordu.
Cevaben;
- Doğru bir îman'dır, buyurdu.
- Ondan büyük nîmet yok mu hocam?
- Hayır. Her nîmet bunun içindedir zâten. Allah, bir kuluna îman verdiyse, ona her şeyi vermiş demektir. Vermediyse de, hiç bir şey vermemiş demektir.
- Anladım hocam.
ÇOCUĞUMUZ KONUŞAMIYOR
Bu zat, bir gün evinin önünde oturuyordu ki, bir kişi, hanımı ve bir çocuğuyla birlikte geldi bu zâtın yanına.
- Selâmün aleyküm baba.
- Aleyküm selâm.
Yanlarındaki çocuğu göstererek;
- Hocam, bu çocuğumuz dilsizdir. Bir duanızı almaya geldik, dedi.
Mübarek zat, şefkatle baktı çocuğa.
- Mâşallaah! Çok da sevimli bir çocuk.
- Evet ama konuşamıyor efendim.
- Hiç mi konuşmuyor?
- Mâlesef. Bu güne kadar bir kelime bile konuşmadı.
Büyük Veli, çocuğun başını şefkatle okşayıp sordu:
- Senin adın ne bakayım?
- Ahmet.
- Kaç yaşındasın?
- On yaşındayım.
Anne baba, hayretle birbirlerine bakıştılar.
Şoka girmişlerdi sevinçten.
Evet, çocuk konuşuyordu.
Büyük Velî döndü onlara:
- Niçin çocuğa iftirâ ediyorsunuz?
- Estağfirullah hocam.
- Az önce konuşmuyor demediniz mi? Ne güzel konuşuyor işte.
Evet, çocuğun dili çözülmüştü.
Anne baba, sevinç gözyaşlarıyla döndüler evlerine.
Allaha şükrederek.
www.gonulsultanlari.com