Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Onu geri götürün!
2.02.2009

Bir Velî anlatıyor:
Kıyamet günü Mizan kurulur.
Ameller tartılır.
Bir kimsenin günahı ağır gelir.

Melekler o kimseyi Cehenneme götürürler ama birden şaşırırlar.
Çünkü kapı, bir kaya tarafından kapanmıştır.

"Bu nedir?" diye düşünürlerken, taştan ses gelir:
- Ey melekler! Onu geri götürün!

- Neden?
- Çünkü o, bir gün beni gösterip; "Şu taş şahidim olsun ki, Allah birdir ve Muhammed aleyhisselâm Onun Hak Peygamberidir." demişti.

Melekler tereddütte iken hitab-ı ilahi gelir:
"Ey melekler! Kulumu geri götürün! Onu, bu taşın şehadetiyle affettim".

Bu kıssayı anlatıp;
- Cenâb-ı Hak bir Taş'ın şehadetiyle Cehennemlik bir kulunu affeder de, Habibinin şefaati'yle affetmez mi? buyurdu.

ELLERİMİZİ ATEŞE SOKALIM

Sonra şunu anlattı:
Bir hıristiyan ile bir müslüman, münakaşa ederler.
Her biri kendi dininin hak olduğunu iddia etmektedir.

Anlaşamayınca, müslüman, döner hıristiyana:
- Peki, sana bir teklifim var.

- Söyle, nedir?
- Ellerimizi ateşe sokalım. Hangimizin eli yanmazsa, anlarız ki onun dini haktır.

Hıristiyan;
- Tamam, razıyım, der.

Ve ateş yakıp, sokarlar ellerini.
Fakat o da ne?
İkisinin de eli yanmaz.

Müslüman hayretler içindedir.
Niyaz eder kalbinden:
"Yâ Rabbî, bu ne hâldir?"

İlham olunur ki:
"Senin elin yanmadı, bana olan imanın ve Habibime olan muhabbetinden.

Mümin sorar hemen:
- Ya onunki yâ Rabbî?
"Onun eli de senin hürmetine yanmadı".

O Veli bunu anlatıp;
- Bir gayr-i müslimin eli, bir Müminin hürmetine yanmazsa, Allahü teâlâ, nice günahkârları Habibinin hürmeti'ne elbette Cehennemde yakmaz, buyurdu.


www.gonulsultanlari.com