Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Asi gencin tövbesi
11.02.2009

Ebu Türab Nahşebi hazretlerinin rahime-hullahü teâlâ evinin bitişiğinde bir kadınla oğlu yaşıyordu.

Oğlu her gün içiyor, sarhoş dolaşıyordu.
Mahalle halkı şikâyetçiydi ondan.

Bir gün toplanıp, kapıyı yumrukladılar.
Annesi çıktı kapıya:

- Buyurun, ne istiyorsunuz?
- Mahallemizde sarhoş istemiyoruz. Derhal çıkıp gidin!

- Oğlum ağır hasta. İçerde yatıyor.
- Biz anlamayız. Çıkıp gidin hemen!

- Belki tövbe eder. Belki de ölür. Biraz mühlet verin.
- Hayır, olmaz!
- Söz veriyorum. Eğer tövbe etmez veya ölmezse, o zaman çıkar gideriz.

Ebu Türab hazretleri, bu konuşmaları duyup, kadının yanına geldi:
- Oğlunu görebilir miyim bacım?
- Tabii efendim, buyurun.

Genç, bu zatı görünce, ağlayarak;
- Yâ Rabbî! Ne kerimsin ki, benim gibi bir âsinin duasını kabul ettin, dedi.

Büyük Velî sordu:
- Ne dua etmiştin evladım?
- Ölmeden sizi görüp, yanınızda tövbe etmek istemiştim efendim. Elhamdülillah sizi gördüm. Ama tövbem kabul olur mu ki?

- Tabii kabul olur evladım. Allah tövbeleri kabul edicidir.
Genç sevindi ve ağlayarak tövbe etti.

Ebu Türab hazretleri çıkınca;
- Anneciğim, beni yere indir, dedi.

Sonra yüzünü gözünü toprağa sürerek;
- Yâ Rabbî! Ebu Türab hazretlerinin hürmetine beni affet! diye yalvardı.

Pişmanlık ateşiyle yüreği kavruluyor, gözyaşları toprağa akıyordu.
Bu halde vefat etti.

O gece, Resulullah Efendimiz "aleyhissalatü vesselâm", bu Velînin rüyasına girip;
- Yâ Eba Türab! Dün senin yanında tövbe eden genç, bu gece vefat etti. Onun tövbesi kabul olundu ve Velî kullardan oldu. O gencin cenaze hizmetlerini ifa et. Namazını kıl. Her kim onun cenazesinde bulunursa, Allahü teâlâ onu affedip, dualarını kabul edecektir, buyurdular.


www.gonulsultanlari.com