Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


İkindiyi Mekkede kılsak
13.02.2009

İmam-ı Süyuti hazretleri, rahime-hullahü teâlâ, yedi yaşına gelmeden Kur'ân-ı kerimi ezberledi.
İslâm ilimlerinin hepsini öğrendi.
Ve Şeyh-ül İslâm oldu en nihayet.

Çok kerametleri görülmüştür.
Ancak bunları gizler, belli etmezdi kimseye.

Bir talebesi anlatıyor:
Bir gün hocam bize gelmişti.
Oturup sohbet ettik.

İkindi yaklaşınca, bana dönüp;
- Evladım! İkindiyi Mekke'de kılsak diyorum. Haydi kalk, beraber gidelim, buyurdu.

Ve ekledi:
- Ama başkası bilmesin.
Evimizin önüne çıktık.

Bana bakıp;
- Yum gözlerini! dedi.

Yumdum.
Elimi tuttu.
Beraber birkaç adım yürüdük.

Sonra durup;
- Gözlerini aç! buyurdu.

Açınca afalladım.
Zira baktım ki, Mekke'deyiz.
Mualla kapısının tam önünde.

Birlikte Sahabe-i kiramın kabirlerini gezdik.
Birçok yerleri ziyaret ettik.

Mescid-i haram'a yürüdük.
Kâbe-i şerifi tavaf ettik.

Zemzem suyundan içtik.
Hurmalarından yedik.

"Bu yerlerden hiç ayrılmasak" diyordum.
Ama dönme vakti gelmişti.

YUM GÖZLERİNİ!

Hocam bana bakıp;
- İstersen Mısır'a benimle gel. İstersen hac mevsimine kadar burada kal! buyurdu.

- Sizinle gelmek isterim, diye arzettim.
- Pekâlâ, yum gözlerini! buyurdu.
Yumdum.

Az sonra;
- Şimdi aç! buyurdu.

Açtım.
Gördüm ki Mısır'dayız.
Tam da evimizin önünde.


www.gonulsultanlari.com