Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Niçin ağlıyorsun?
9.03.2009

Anadolu Velilerinden Bahşi Halife hazretleri rahime-hullahü teâlâ anlatıyor:

Bir gün Eshab-ı kiramdan "aleyhimürrıdvan" biri ağlıyordu ki, Efendimiz "aleyhissalatü vesselâm" onu görüp;
- Niçin ağlıyorsun? diye sordular.

O sahabi arzetti:
- Yâ Resulallah! Sizi çok seviyorum. Bu dünyada huzurunuza rahatça geliyor, sohbetinizi zevkle dinliyorum. Ama ahirette bu öyle kolay olmayacak herhalde.

Efendimiz sordular:
- Neden?

- Çünkü sizin Cennette makamınız çok yüksek olur yâ Resulallah. Orada size ulaşamam ve görmekten mahrum kalırım. Buna üzülüyorum. Bu ayrılık acısını şimdiden hissediyor, bunun için ağlıyorum.

Buyurdular ki:
- Üzülme. Kişi sevdiğiyle beraberdir. Sen Cennette benim yanımda olacaksın!

DİN KİTABINA HÜRMET

Bir gün de sohbetinde;
- İnsan genç iken "şehvet'inin, yaşlanınca da "şöhret'inin esiri olur, buyurdu.

Ve ekledi:
- Bir İslâm âliminin kitabını alıp, hürmetle bir rafa koyana, Allahü teâlâ iman nasib eder.

Sordular:
- Efendim, imanın altı şartını kabul etmekle insan imanını koruyabilir mi?

- Bir şartla. Küfre sebep olacak bir söz söylememeli ve iş yapmamalıdır. Bir de "hubbu fillah" ve "buğdu fillah" var, buyurdu.

Ve izah etti:
- Yani müslümanları müslüman olduğu için sevmek. Münkirleri, inkârlarından dolayı sevmemek lazımdır.

- Bu olmazsa iman olmaz mı efendim?
- Olmaz. İmanın altı şartını kabul etse bile, "hubbu fillah" ve "buğdu fillah" yoksa, o iman geçerli değildir.


www.gonulsultanlari.com