Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Neden yememiş?
21.03.2009

Behaeddin-i Buhari hazretleri kuddise sirruh, yemek hususunda çok titiz idi.
Bir yemeği pişiren, eğer öfkeliyse, yahut isteksiz idiyse, anlar yemezdi o yemeği.

Nitekim bir gün yemeğe davet ederler.
Gelir, sofraya oturur.
Ama uzatmaz elini yemeğe.

Ev sahibi üzülüp;
- Efendim! Yemeklerimiz helaldir, niçin yemezsiniz? der.

Büyük Velî;
- Biliyorum, buyurur. Ama bunları pişiren öfkeliymiş. Öfkesi sinmiş yemeklere.

LOKMANA DİKKAT ET!

Yine sevdiği bir talebesi;
- Hallerim iyi değil efendim. Ne yapayım? diye sorar.

Cevabında;
- Lokmana dikkat et, buyurur.

Ve ilave eder:
- Bir yemek, gafletle pişer, isteksiz hazırlanırsa, onu yiyenin halleri bozulur. Günaha girmesi kolay olur.

- Ya istekli pişerse efendim?
- O zaman şifa olur. Onu yiyen, zevk alır ibadetinden.

EDEB, İNSANI SÜSLER

Bir gün de sevdiklerine;
- Karşılaştığınız her müslümana değer verin. Çünkü o kişi, Allahın sevgili bir kulu olabilir, buyurur.

Ve şunu anlatır:
Vaktiyle bir talebe çıkar evden.
Medreseye gidecektir.

Az sonra karşıdan yaşlı biri gelir.
Genç, durup kenara çekilir.
Yol verir ihtiyara.

İhtiyar da durup, gence;
- Haydi geç! buyurur.

- Siz buyurun efendim!
- Evladım yol senin.
- Olsun efendim, siz buyurun.

Evliyadan bir zatmış o meğer.
Ona tek bir nazar eder.
O nazarla çocuğa bir hâl olur.

Kalb gözü açılır.
Evliya olur.


www.gonulsultanlari.com