Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Allah sana şifa versin
6.04.2009
Ebu Bekir bin Ebu Vefa hazretleri rahime-hullahü teâlâ zamanında, fakir bir müslüman hastalandı.
Kimsesi yoktu garibin.
Hastalığı gün günden ağırlaştı.
Çaresizlik içinde kıvranırken, bir gece rüyasında nur yüzlü bir kişi geldi yanına.
Elini onun başına koyup;
- Cenâb-ı Hak sana şifa versin! diye dua etti.
O anda ağrıları dindi adamcağızın.
Sevinçle baktı bu mübarek zata:
- Siz ne iyi insansınız.
- Estağfirullah. Ben günahkâr biriyim. Hasta olduğunu işittim de dua etmeye geldim.
- İsminizi bağışlar mısınız?
- Adım, Ebu Bekir, deyip kayboldu gözden.
Uyandığında turp gibiydi.
HUZURLU OLMAK İÇİN
Bir gün de bazı sevdikleri;
- Efendim, rahat ve huzurlu olmak istiyoruz, ama olamıyoruz. Sebep nedir? diye sordular.
Cevabında;
- Bunun bir tek yolu var, buyurdu.
- O nedir efendim?
- İslâmiyete uymak.
- Onu biliyoruz hocam.
- Bilmek kâfi değil. O ilacı kullanmak lazım. İslâma göre yaşamadıkça ne dünyada, ne de ahirette saadete kavuşulamaz.
FEYZ, NUR DEMEKTİR
Bir gün de;
- Efendim, büyük zatların isimleri yazılı olan levhaların evde bulunması faydalı mıdır? diye sordular.
Cevaben;
- Elbette, buyurdu.
- Ne faydası var hocam?
- Levhaya bakılınca o zatlar hatırlanır. Onlar hatırlanınca, ruhları biiznillah orada hazır olur. Hazır olunca da feyz verirler.
- Feyz nedir efendim?
- Feyz, nur demektir. Kalbleri temizler.
www.gonulsultanlari.com