Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bundan büyük keramet mi olur?
19.04.2009

Bir gün, Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri rahime-hullahü teâlâ, Padişahın davetiyle saraya gider.
Oturup sohbet ederler.

Az sonra büyük Velî abdest almak ister.
Padişah ibrikle su döker.

Sultanın annesi de, kafes arkasında elinde havlu, beklemektedir.
Bu arada gönlünden; "Ne büyük Velî. Bir kerametini görsem" diye geçer.
Abdest biter.

Büyük Velî kurulanırken;
- Hayret! diye mırıldanır.

Padişah meraklanır:
- Hayırdır hocam.

- Bazısı keramet görmek istiyor, buyurur. Halbuki Padişah eğilmiş, elimize su döküyor. Annesi, havlu tutmak için ayakta bekliyor. Bundan büyük keramet mi olur?

ÖLECEKLERİNİ BİLSİNLER

Sohbete devam ederler.

Padişah:
- Efendim, Abdülkadir-i Geylani hazretleri, kendi talebelerine kıyamet günü şefaat edecekmiş, bu haber doğru mudur? diye sorar.

Büyük Velî;
- Doğrudur, buyurur.
- Peki, zat-ı alinizin de bu hususta bir vadi var mıdır acaba?

O zaman büyük zat el kaldırıp;
- Yâ Rabbî! Kıyamete kadar bize tâbi olanlar ve ömründe bir kere türbemize gelip bir Fatiha okuyanlar, denizde boğulmasınlar, fakirlik görmesinler, ahirete imanla gitsinler, öleceği günü bilsin ve haber versinler, diye dua eder.

BİRBİRİNİZİ ÇOK SEVİN

Bir gün de, sevdiklerine;
- Birbirinizi çok sevin. Allahü teâlâ, birbirini çok seven müslümanlara azab yapmayacak, buyurdu.

Peşinden sordu:
- Mümin ne demektir, bilir misiniz?

- Ne demektir efendim?
- Mümin, "affedici insan" demektir.


www.gonulsultanlari.com