Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kurdun boğazını tutup sıkar
29.04.2009

Akşemseddin hazretleri rahime-hullahü teâlâ, İstanbulun manevi fatihi'dir.
Babası Şeyh Hamza da Velidir.
Keramet sahibidir.

Şöyle ki;
O zamanlar o beldenin kabristanında bir Kurt peydahlanır.
Ne vakit biri vefat edip gömülse, o gece kabrini açar.
Ölüyü çıkarıp parçalar.

Bunu herkes bilse de, mani olamazlar.
Nihayet Şeyh Hamza vefat eder.
Kabrine defnederler.

O gece aynı kurt gelir.
Mezarı eşelemeye başlar.

Bedenini çıkarıp parçalayacaktır güya.
Ama yapamaz.

Zira mübarek bedenine ulaşınca, Şeyh Hamza tutar kurdun boğazını, sıkmaya başlar.
Kurt kurtulmaya çabalar.
Ama kurtulamaz.
Zira mengene gibi sıkılmaktadır boynu.
Az sonra canı çıkıp oraya serilir.

Ertesi gün, insanlar, kabri ziyarete gelirler.
Ancak hayrete düşerler anında.

Zira bir "kurt ölüsü" vardır kabrin yanında.
Şeyh Hamza'nın eli de dışardadır.

Eh, manzara her şeyi anlatmaktadır.
- Bu, Şeyh Hamza'nın bir kerameti, derler.
Ve hürmetle kolunu içeri çekerler.

İşte Akşemseddin hazretleri, bu Velînin oğludur.
İlim öğrenmeye genç yaşta başlar.
Zeki ve kabiliyetli olduğundan akranlarını çabuk geçer.

Osmancık'ta yerleşip, halkı aydınlatır.
Fen ve Tıp üzerinde de derin bilgisi vardır.

Zahiri ilimleri bitirince batıni ilimlerde yükselmek ister.
Bunun için rehber arar.

Ona, Hacı Bayram-ı Velî hazretlerini işaret ederler.
- Senin aradığın o zattır, derler.

O da;
- Peki der, düşer yollara.
devamı yarın


www.gonulsultanlari.com