Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


O yere dokundurdu elini
23.05.2009

Abdülhakim Arvasi hazretlerinin rahime-hullahü teâlâ sevdiklerinden Sabri Bey anlatıyor:
Bir gün rahatsızlandım.
Hastanene "apandisit" teşhisi koydular.
Ve ameliyat olacaksın, dediler.

Ameliyattan önce, Efendi'ye uğradım.
Ellerini öpüp oturdum.

Bana bakıp sordu:
- Sabri, sen hasta mısın?
- Biraz efendim.
- Neyin var?

Ağrıyan yeri gösterdim.
O yere dokundurdu elini:

- Burası mı?
- Evet efendim.

Biraz ovdu o yeri.
O anda hissettim müsbet tesirini.
Kırkbeş sene oluyor.
Apandisit ağrısı görmedim bir daha.

NİÇİN ÖĞRETMİŞ?

Yine o anlatıyor:
Abdülhakim Efendi, bir gün Teyemmüm'den bahsetti bana.
Hatta bir tuğla getirdi.
Onun üzerinde göstererek iyice öğretti.

Ve sordu:
- İyi öğrendin mi?
- Evet efendim, dedim.

Ama kendi kendime;
"Niye" diyordum. "Niye bana teyemmümü öğretiyor?"
Bildiğim kadarıyla teyemmüm, su olmayan yerlerde lazım olur.
Biz ise şehirdeyiz.
Su her yerde bulunur.

Çok merak ederdim bunu.
Yıllar sonra anladım ne için olduğunu.

Şöyle ki;
Abdülhakim Efendi göçtü dünyadan.
Ve "otuz sene" geçti aradan.

Ellerimde "ekzema" ve "yaralar" çıktı.
Doktor ilaç kâr etmedi.
Hatta baş parmağımı kestiler bu yüzden.

Ve tembih ettiler:
- Su değdirmeyeceksin ellerine!

İşte o zaman anladım hikmetini.
Bana niçin teyemmümü öğrettiğini.


www.gonulsultanlari.com