Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Efendimizin ismini işitince
11.07.2009

Eshabtan Sefine hazretleri radıyallahü anh, Efendimizin aleyhissalatü vesselam hazır bulundukları bir sefere katılmıştı.

Ancak bir molada ayrıldı ordudan.
Ve esir düştü Rumlara.

Sonra fırsatını bulup kaçtı.
Ve İslâm askerlerini aramaya başladı.

O sırada bir "arslan" çıktı karşısına.
Çok iri ve korkunçtu.
Kükrediğinde yer sarsılırdı sanki.

Sefine hazretleri Allaha sığınıp;
- Ey hayvan! Ben, Muhammed aleyhisselâmın Eshabındanım. Ordumuzu kaybettim, onu arıyorum! dedi.

Resulullahın mübarek ismini duyan o korkunç arslan, bir anda "kuzu"ya döndü.
Mahcubiyeti belli oluyordu.

Dostça yaklaştı.
Ve yüz sürdü ayaklarına.
Belli ki, özür diliyordu.

Sonra kalktı.
Birlikte orduyu aradılar.

Ne zaman ki İslâm mücahidleri göründü,
o zaman ayrıldı yanından.

Hem de geri geri.
Ve edeble.

KABINDAN BOŞALTMASAYDIN

Bir gün de fakirin biri, Efendimizden buğday istedi.
Ekmek yapacaktı garip.

Resulullah "aleyhissalatü vesselâm" bir ölçek buğday verip gönderdiler.
Adamcağız o buğdayın yarısını öğütüp ekmek yaptı.

Bir müddet sonra kalan kısmıyla ekmek yapacaktı ki, buğdayın azalmamış olduğunu gördü.
Kap, "dolu" olarak duruyordu.
Tekrar yarısıyla ekmek yaptı.

Üçüncü defa lazım olduğunda,
kabın "dolu" olduğunu gördü yine.
Halbuki çoktan bitmiş olmalıydı.

Velhasıl o buğdayı başka kaba boşaltıp, Efendimize geldi ve arzetti durumu.

Efendimiz aleyhisselam;
- Eğer kabından boşaltmasaydın, o buğdayı senelerce yiyecektiniz de yine bitmeyecekti, buyurdular.


www.gonulsultanlari.com