Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Fatiha-i şerife
15.08.2009
Yusuf Mahdum "rahime-hullahü teâlâ" hazretlerinin hizmetlerini gören bir Mehmet Dede vardı.
Ancak yaşlanmasına rağmen hiç çocuğu olmamıştı.
Hanımıyla birlikte buna çok üzülüyor;
- Hak teâlâ, bize de bir çocuk verse, diyorlardı.
Bir gün, bu büyük Veli'ye;
- Efendim, otuz yıldır bu evde hizmet ediyorum. Malumunuz çocuğumuz olmuyor, diye dert yandı.
Büyük Veli sevgiyle baktı ona:
- Üzülüyor musun?
- Evet efendim. Hanım da ben de çok üzülüyoruz. Bir dua etseniz de, Rabbimiz, bir oğul verse bize. Ben ölürsem, bu oğlum baksa hizmetinize.
O anda yağmur yağıyordu.
Yusuf Mahdum hazretleri;
- Bana bir bardak yağmur suyu getir, buyurdu.
Koşup getirdi hemen.
O suya, Fatiha-i şerife okudu ve;
- Fatiha, her derde devâdır. Bununla nice kapılar açılır. Nice dertli insanlar, Fatiha ile muradlarına kavuşurlar, buyurdu.
Ve o bardağı Ona uzatıp;
- İkiniz de bu sudan üçer yudum için. İnşallah sizin de muradınız hasıl olur, buyurdu.
İkisi de içtiler bu sudan.
Ve çok geçmeden bir oğulları oldu.
Fakat "a'mâ" idi çocuk doğuştan.
Çok üzüldü.
Ve getirip arz etti bunu da hocasına.
Hazret-i Yusuf Mahdum;
- Ey Mehmet! Bu, benim evladımdır. Üzülme, sabret, buyurdu.
Ve ekledi:
- Bu çocuk büyüyünce, büyük bir "âlim" olur ve ilmiyle irşad eder nice insanları.
Sonra o çocuğu kucağına alıp,
sağ kulağına "Ezan",
sol kulağına ise "İkamet" okudu.
Okuma bitince, Mehmet Dede'nin gözleri sevinçle açıldı birden.
Zira iki gözü de açılmıştı çocuğun.
Hakikaten büyüdüğünde, büyük bir "âlim" oldu.
Ve ilmiyle feyz saçtı binlerce insana.
www.gonulsultanlari.com