Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Belh'in köpekleri de...
23.08.2009
Şakik-i Belhi hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", Mekke'ye gitmişti bir zaman.
Biri Onu tanıyıp;
- Efendim, bana nasihat eder misiniz? diye rica etti.
Büyük Velî sordu:
- Geçimin nasıldır? Yiyecek bir şey bulamayınca, ne yaparsın?
Adam cevabında;
- Bir şey bulunca şükrediyor, bulamayınca sabrediyorum, dedi.
Buyurdu ki:
- Belh'in köpekleri de öyle yaparlar. Bir şey bulunca yer, bulamayınca sabrederler.
Adam şaşkın halde sordu:
- Peki efendim siz ne yaparsınız?
Buyurdu ki:
- Biz, elimize bir şey geçerse, onu bir din kardeşimize veririz. Geçmezse, hiç üzülmez, Rabbimize şükrederiz.
Bu cevap, çok hoşuna gitti adamcağızın.
Hemen boynuna sarılarak;
- Efendim, Vallahi siz çok mübarek bir zatsınız. Hak teâlâ feyzinizi arttırsın, dedi.
BELAYA SIZLANMAYIN!
Bir gün de nasihat istediler bu zattan.
Cevaben onlara;
- Belaya sızlanmayın. Yoksa Hak teâlâya isyankâr olursunuz. Hem sızlanmakla bela geri çevrilmez. Üstelik böyle yapan, sabır sevabından da mahrum kalır, buyurdu.
Ve ekledi:
- Belaya sabretmenin mükâfatını bilen, ondan kurtulmayı istemez.
FIRSAT ELDEYKEN
Bir gün de sohbetinde;
- Allahü teâlâdan korkmanın alameti, her türlü günahı terketmektir. Rahmetinden ümitli olmanın nişanı da, fırsat eldeyken çok ibadet yapmaktır, buyurdu.
Ve izah etti:
- Bir kimse, "Allah affeder" diyerek çekinmeden günah işler, veyahut "Sonra tövbe ederim" deyip, tövbeyi geciktirirse, bunlar büyük bir gaflet içindedirler. Zira umumiyetle ani gelir eceller.
www.gonulsultanlari.com