Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Kızımı kurtarın
9.09.2009

Seyyid Nur bedevani "rahime-hullahü teâlâ", Evliyanın büyüklerindendir.
Başı dara düşen, Ona koşuyordu o devirde.

Bir gün, yaşlı bir kadın geldi huzuruna.
Ağlayıp, inliyordu.

Büyük Veli sordu:
- Hayrola hanım ne oldu?
- Cinler, kızımı kaçırdılar efendim. Çaresiz buraya geldim. Ne olur, bir himmet edin de kurtarın kızımı.

Büyük Veli biraz tefekkür ettikten sonra;
- Allah'ın izni ile kızın kurtulacak, müsterih ol, buyurdu.

Teşekkür edip ayrıldı huzurdan.
Evine geldiğinde, kızı oturuyordu odada.

Koşup sarıldı kızına:
- Söyle hele, nasıl kurtuldun onların elinden?

Kız anlattı:
- Anneciğim, beni yakalayıp bir ata bindirdiler. Kendileri de at ile günlerce yol gittik. Bir sahrada ellerimi bağlayıp, hapsettiler.

Annesi merakla dinliyordu.
- Sonra kızım?

- Biraz önce yanıma, nur yüzlü bir zat geldi. Ellerimi çözüp çıkardı dışarıya.
- Evet?

- Bir de baktım ki evdeyim. Ben de anlamadım buraya nasıl geldiğimi.

Annesi anlamıştı ama.
- Kızım, o "Allah dostu"nun himmetiyle geldin, dedi. Cenâb-ı Hak böyle zatları başımızdan eksik etmesin.

- Âmin anneciğim.

SEVİLMENİN ALAMETİ

Bu zat bir sohbetinde;
- Rabbimiz, bir kuluna acır ve onu severse, ona iki şey verir, buyurdu. Birincisi, sevdiği bir kulunu, mesela bir "evliya zat"ı tanıtır ona. Ve Onun vasıtasıyla onu kendine çeker.
- İkincisi ne efendim? dediler.
- İkincisi de, ona "hayırlı bir iş", bir meslek nasib eder, buyurdu.
Ve ekledi:
- Allah'ın, bir kulunu sevdiğinin alameti, onun hayırlı işlerle meşgul olmasıdır.


www.gonulsultanlari.com