Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Mazhar'ın selamı var
18.09.2009

Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, İmam-ı Rabbani hazretlerini "rahime-humallahü teâlâ" çok sever, kendisini uyanıkken görürdü çoğu zaman.

Bir gün, bir tanıdığı Serhend'e gidiyordu.

Sordu ona:
- Serhende niçin gidiyorsun?
- İmam-ı Rabbani hazretlerinin mübarek kabr-i şerifini ziyaret edeceğim.

Ona rica etti:
- Oraya varınca, "Mazhar'ın size selâmları var" der misin?

O kimse;
- Elbette efendim, başüstüne, dedi.

Ve çıkıp Serhend'e vardı.

Mübarek kabri ziyaret esnasında;
- Efendim, sizi seven bir kimse size selâm gönderdi, diye arzetti.

O anda bir ses duydu kabirden.

İmam-ı Rabbani hazretleri, kendi sesiyle;
- O, hangi âşığımızdır bize selâm gönderen? diye soruyordu.

Arzetti hemen:
- Mazhar-ı Can-ı Canandır efendim.

Yine kabirden;
- Aleyküm selâm! sesini duydu.

MÜLK DEDİĞİN NEDİR Kİ?

Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, dünya düşkünleriyle görüşmez, kaçardı onlardan.
Öyle birisinden bir hediye gelseydi, kabul edip aldığı nadir olurdu.
Aldığı zaman da muhtaçlara verirdi hemen.

Bir gün, zamanın Sultanı, bu zata;
- Efendim, Allah bana, geniş mülk nasib etti. Mübarek hatırınızdan her ne ki geçiyorsa, hemen göndeririz, yeter ki isteyiniz, diye arzetti.

Büyük Veli cevaben;
- Mülk dediğin nedir ki? Dünya mülkünün, Rabbimizin katında bir zerrecik değeri yoktur. Hatta dünyanın tamamının bir kıymeti yoktur ki, onun bir parçasının değeri olsun, buyurdu.

Sultan sordu:
- Peki kıymetli olan nedir efendim?
- Bizce en kıymetli şey, "Allah Sevgisi"ni kazanmaktır.


www.gonulsultanlari.com