Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Dua edin, oğlum olsun
21.09.2009
Mazhar-ı Can-ı Canan hazretlerinin "rahime-hullahü teâlâ" çok sevdiklerinden biri, bir gün huzuruna gelerek;
- Efendim, dua edin de Hak teâlâ bana bir oğul versin, diye yalvardı.
Ve kaftanına yapışıp;
- Vallahi bana bu konuda bir müjde vermedikçe eteğini bırakmam, deyiverdi.
Büyük Veli kapadı gözlerini.
Bir müddet murakabaya daldı.
Sonra başını kaldırıp;
- Üzülme, Hak teâlâ sana, yakında bir erkek evlat verecek, buyurdu.
Aradan bir sene geçti.
Bir erkek çocuğu oldu adamcağızın.
Sevinçten uçuyordu.
İNANMAYAN DA VARDI
Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri, zaman zaman talebesine bazı müjdeler verirdi.
Ve buyurduğu şeyler, aynen gerçekleşirdi.
Ancak bazıları inanmaz, yalanlarlardı bu büyük zatı.
Bir gün, bir müjde vermişti yine.
O inanmayanlar yine yalanlayıp;
- O söylediğin imkânsız, dediler.
Büyük Velî üzüldü.
Ve o kimselere karşı;
- Eğer inanmıyorsanız, önceki Velilerden bir hakem seçelim. Bizim sözlerimizi o Velî doğrulasın, buyurdu.
Onlar hemen;
- En büyük hakem Resulullahtır "aleyhissalâtü vesselâm". O tasdik ederse, biz de inanırız, dediler.
Mazhar-ı Can-ı Canan hazretleri;
- Pekâlâ, buyurdu.
Ve bir "Fatiha-i şerife" okuyup, gönderdi Peygamber-i zişanın mübarek ruhuna.
O anda fevkalade bir şey oldu.
Resulullah Efendimiz "aleyhissalâtü vesselâm" ordakilere göründü ve kendi sesleriyle;
- Evet, Mazhar'ın müjdeleri doğrudur! buyurdu.
Eh, bahaneleri kalmamıştı.
Gözleriyle görmüş, kulaklarıyla işitmişlerdi zira.
Çok mahcup oldular ve elini öpüp, talebesi olmakla şereflendiler.
www.gonulsultanlari.com