Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Onu sevmiyordu, ama
14.10.2009

Seyyid Emir Külal hazretleri "rahime-hullahü teâlâ", bir gün, talebesiyle camiye giderlerken, bir çocukla babasını gördüler az ilerde.
Onlara doğru geliyorlardı.

Çocuk, Emir Külal hazretlerini görünce çok sevdi bu zatı.
Çok sevimli geldi kendisine.

Babasına dönüp;
- Babacığım, bu zat kimdir? diye sordu.

Ancak babası, sevmiyordu bu zatı.
Bu yüzden ileri geri konuşmaya başladı bu büyük Veli hakkında.
Emir Külal hazretleri de duymuştu konuştuklarını.

Ona doğru dönüp;
- Bana değil, kendine zarar verdin. Zira bir Allah adamına hakaret eden iflah olmaz, sonu feci olur, buyurdu.

Ancak aldırmadı adam.
Yine öyle konuşmaya devam etti.
Ve ayrılıp gitti.

Fakat aradan çok zaman geçmemişti ki, "uyuz" oldu o kimse.
Kime gittiyse çare bulunamadı.

Sonunda aklı geldi başına.
Nereden geldiğini anladı bu illetin.

Yakınlarına;
- Çabuk beni Emir Külal'e götürün! dedi.

Götürdüler hemen.
Ancak iş işten geçmişti.

Büyük Veli;
- Malesef o iyi olmaz. Ben helal etsem de, önceki Evliyalar helal etmezler, buyurdu.

- Neden efendim? dediler.
- Çünkü o, büyüklerin ok'unu yedi bir defa. Ne yapsa da çare olmaz artık.

Me'yus halde geri döndüler.
Yolda tökezleyip düştü ve öldü.

DÜNYAYI SEVMEYİN!

Bu zat, bir gün sevdiklerine;
- Kardeşlerim, bu dünyayı sevmeyin ve Allahü teâlâyı hiç unutmayın. Bir günah karşısında, Allah'tan korkup titreyin ki, dinimizde bundan büyük ibadet yoktur, buyurdu.

Ve ekledi:
- Kim Allah'tan korkuyorsa, siz de ondan korkun. Onu üzmekten, kalbini kırmaktan çok sakının.


www.gonulsultanlari.com