Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Taht üzerinde taşıdılar
27.10.2009
Ahmed Namıki Cami "kuddise sirruh" hazretleri, bir gün kimseye haber vermeden Herat'a gitmek için yola çıktı.
Ancak Herat'lılar, bunu haber alıp, genç ihtiyar cümle halk yollara döküldüler.
İki saatlik yoldan karşıladılar kendisini.
Ve Onu "bir taht" üzerine oturtup, omuzlarında taşıdılar uzun müddet.
Ona hizmetle herkesin bereketlenmesi için birkaç adım taşıyan, geri çekiliyor, başkası giriyordu tahtın altına.
Bu şekilde, Herat'a vardılar nihayet,
Müftünün konağında misafir ettiler kendisini.
EN BÜYÜK GÜNAH
Bir gün bir talebesi bu zata gelip;
- Efendim, dinimizde en büyük günah nedir? diye sordu.
Cevabında;
- En büyük günah, günahın günah olduğunu bilmemektir, buyurdu. Yani bir şeyin günah olduğunu bilmemek, o günahı işlemekten daha büyük günahtır oğlum.
- Peki hocam, ondan büyük günah nedir?
- Günahı, ibadet olarak yapmaktır.
- Anlayamadım. Günah da ibadet olarak yapılır mı ki efendim?
- Malesef yapılıyor evladım. Mesela "bid'at" işlemek böyledir. Dinimizde olmayan bir şeyi ibadet olarak yapmak "bid'at"tir. Bid'at işleyenler, tövbe de etmezler.
- Neden hocam?
- Çünkü o yaptığı şeyin günah olduğunu bilmiyor da ondan. İbadet olarak yapıyor onu. Bunun için de tövbe etmek aklına gelmiyor.
Delikanlı sordu yine:
- Günah işlemekle iman gider mi efendim?
- Hayır gitmez.
- Büyük günah işlese de mi efendim?
- Evet, büyük günah işlese de imanı gitmez.
Delikanlı merak etmişti:
- İman nasıl gider peki efendim?
- Harama helal, helale de haram diyenin imanı gider. Ama tövbe ederse muhakkak affolur.
www.gonulsultanlari.com