Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Yer altında yaşadı
1.11.2009
Ahmed Yesevi "rahime-hullahü teâlâ", küçük yaşından beri Resulullah Efendimizin "aleyhissalâtü vesselâm" her sünnetine riayet ederdi. O yerde, ibadetle geçirdi kalan ömrünü.
Yaş konusunda da takib etti Onu.
Altmışüç yaşına gelince; "Allah'ın Resulü, bu yaşta dünyadan ayrılmışken, benim yeryüzünde durmam Onu sevmeye yakışmaz" diyerek, bir hücre yaptırdı yer atında.
Kalan ömrünü o hücrede geçirdi.
Mezar gibi bir yerdi orası.
Dar, küçük ve karanlık.
Yüzyirmiüç yaşında, vefat etti o hücrede.
ALLAHLIK DAVA ETME!
Bir gün bir talebesine;
- Evladım, sakın ola, gittiğin yerde Allahlık ve Peygamberlik dâvâsında bulunmayasın, diye tembih etti.
Talebe şaşırdı:
- Tövbe hocam, Hiç öyle şey olur mu?
- Olabilir evladım.
- Nasıl olur efendim?
- Her istediğinin olmasını istemek, "Allahlık" iddiasında bulunmak, her sözünün dinlenmesini istemek de "Peygamberlik" dâvâ etmektir oğlum. Çünkü biz kuluz. Yalnız Allahü teâlânın istediği olur ve yalnız Peygamberin "aleyhissalâtü vesselâm" sözüne mutlak itaat edilir.
YÜZ ŞEHİT SEVABI
Bir gün de talebesinden biri;
- Hocam, şehit sevabı nasıl kazanılır? diye sordu.
Cevaben;
- Sana ben, bir değil, "yüz" şehit sevabı kazandıran bir amel söyleyeyim. Gıybet eden birini görürsen, konuşturma, sustur hemen! buyurdu.
- Nasıl susturayım hocam?
- Açıkça Sus! diyeceksin. Nitekim Peygamberimiz "aleyhissalâtü vesselâm" bir hadis-i şeriflerinde; "Gıybet edene Sus! diyene, yüz şehit sevabı verilir" buyuruyor.
www.gonulsultanlari.com