Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Bir şefkatli nazarı
11.11.2009

Behaeddin-i Buhari "kuddise sirruh" hazretlerinin bir talebesi anlatıyor:

Ben, hocamı tanımadan önce dinimi bilmiyor, günahlar içinde yüzüyordum.
O günlerde hocamın ismini duydum.

Bir tanıdığım bana;
- Behaeddin-i Buhari isminde bir Veli zat var. Sohbeti çok tatlı, dedi.

Ben bunu işitince o zatı görmek istedim.
Evden çıkıp, yola koyuldum.
Sanki Ona doğru çekiliyordum.

Nihayet huzuruna varıp, oturdum.
Bana, merhamet nazarıyla bir kere baktı.

O bakışla kalbimde ne kadar "kötü huy" varsa hepsi çıkıp gitti benden.
Kalbimi "tertemiz" bıraktı.

KIYMETLİ OLMAK İÇİN

Bu zat bir gün gençlerle sohbet ederken;
- İnsanlar nezdinde kıymetli olmak ister misiniz? diye sordu onlara.

Gençler;
- İsteriz efendim, dediler.
- Öyleyse insanların kıymet verdiğine kıymet vermeyin, buyurdu.

Sordu yine:
- Peki Allah katında kıymetli olmak ister misiniz?
- Çok isteriz hocam.

- Öyleyse Allahü teâlânın kıymet verdiğine kıymet verin. Hakiki Müslüman, Allahü teâlânın emirlerine kıymet verir, Mahluklara karşı da şefkat gösterir.

İKİ KİMSEYE İMRENİLİR

Bir gün de sohbetinde;
- İki kimseye gıbta edilir, buyurdu.

- Onlar kimlerdir efendim? dediler.

Buyurdu ki:
- Biri, ilmi bütün dünyaya faydalı olan kimse, öbürü, parasını "Allah için" sarfeden zengindir.

- Zengin olmak iyi midir yani hocam?
- Hayırlıysa iyidir tabii. Nitekim Peygamber Efendimiz "aleyhissalâtü vesselâm"; "Yâ Rabbî, beni sevmeyene çok mal ver. Seveneyse hayırlı ve bereketli mal ver" diye dua buyurmuşlardır.


www.gonulsultanlari.com