Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Benim için mezar kazın
2.12.2009
Behaeddin-i Buhari hazretlerinin "rahime-hullahü teâlâ" en büyük talebesi Alaeddin-i Attar hazretleridir "rahmetullahi aleyh".
O zat anlatıyor:
Son gün huzuruna girdiğimde;
- Alaeddin! Benim için bir mezar kazıp hazır edin! buyurdu.
- Başüstüne efendim, dedim.
Ve çıkıp ifa ettim bu emrini.
Sonra huzurlarına gelip;
- Kabir yeri hazırdır, diye arzettim.
O ara hastalığı fazlalaştı.
Vefat edeceğini anlamıştık.
Birimiz Yasin-i şerifi okudu sesli olarak.
O da tekrar ediyordu.
Bir ara, ellerini ileri uzatıp,
uzun uzun dualar etti.
Yasin-i şerifin yarısına gelinmişti ki,
bazı nurlar peyda oldu odada.
Büyük Veli, ellerini yüzüne sürdü.
"Kelime-i tevhid"i söyleyip teslim etti ruhunu.
İHLASSIZ AMELLER
Bir gün, sevdiği bir gence;
- Evladım, ihlas çok mühimdir. Her ne yaparsan, mutlaka ihlasla yap! buyurdu.
Delikanlı sordu:
- İhlas nedir efendim?
- İhlas, samimiyet demektir. Yani niyetin halis, temiz olmasıdır, buyurdu.
Ve daha açıkladı:
- İhlas, her yaptığını, sadece "Allah için", yani O emrettiği için yapmak, karşılığında dünyalık bir menfaat beklememektir.
Genç sordu:
- İhlassız yapılırsa ne olur efendim?
Sevgiyle baktı gence:
- Sen "sahte para" ile çarşıya gitsen, o para ile bir şey satın alabilir misin evladım?
- Alamam tabii hocam.
- İşte ihlassız ameller de böyledir. Geçmez o gün. "Eski paçavra" gibi sahibinin suratına çarpılır ve "Sen bu ameli kim için yaptınsa, karşılığını git ondan iste" denir. Tabii eli boş kalır o kişinin.
www.gonulsultanlari.com